Epey bir zaman, sigara paketlerinin üzerinde sigaranın zararlı olduğu mütevazi bir biçimde yazılıydı. Sonra bazı ülkelerde, "sigara içmek öldürür" türünden kocaman yazılar belirdi. Paketlerin üzerine bunu yazdıran, derinlerden kitlesel öldürücü olan devletlerdir!  Ne yediğimiz, ne içtiğimiz, ne soluduğumuz, ne hangi ışınlara, ne tür radyasyona maruz kaldığımız bellidir! Deprem, hortum, vb afetlerin çoğu yapay olarak gerçekleştirilmektedir. İnsanları öldürmek, aldatmak, soymak, demokratik haklarını budamak için teröristler beslenmektedir. Sigaraya gelene kadar bizi bu devletler öldürüyor! Öyleyse bu sigara tantanası neden?

Bunun en hafif yorumu, bu yazıları halka şirin gözükmek için yazdırdıklarıdır. Ama bu yalnızca en hafif yorumudur. Dahası vardır: 
1. Sigaranın 20 yılı aşkın bir süredir bırakıldığı ülkelerde, yalnızca bazı kalp hastalıklarında ve akciğer kanserinde bir miktar azalma görülmüştür. Bunun dışında, kanserden ölüm sayısında bellirgin bir azalma olmamıştır. Henüz istatistiklerle oynamadılarsa, bu, İngiltere ve Avustralya istatistiklerinden izlenebilir. Oralarda birçok site, asıl radyasyonun kanser ettiğini dile getirmektedir.
Sigaranın mukoza tetikleyen bir işlevi vardır. Mikrodalga radyasyon ise mukozayı kurutarak işe başlar ve kanser eder. Eğer topluma radyasyon veriyorlarsa, sigaranın bırakılmasını özel olarak istiyor olabilirler.
2.Hiç sigara içmemiş olmak ayrı bir konudur ama sigarayı birden bırakanlarda mantar enfeksiyonları ve kanser görüldüğü, birçok doktorun da kabul edip, yaratılan manevi baskı ortamı nedeniyle söylemeye çekindiği bir olgudur. Buradan kaynaklanan ölümler, şimdi eskiden içilen sigaralara bağlanmaktadır. Oysa gerçekte sorun sigaranın birden bırakılmasıdır. Dolayısıyla bu nedenle sigaranın bırakılmasını istiyor olabilirler.
3. Yediğimiz hormonlu sebze ve meyvelerin hazmedilmemiş küçük kırıntıları, bağırsakların loş ve nemli ortamında mantarlaşır. Mantar önlenmezse kanserin ön adımı olabilir. Sigaranın, bunu engelleyici bir etkisi vardır. Hormonlu gıdalar daha çok zarar versin diye sigaranın bırakılmasını istiyor olabilirler.
4. Sigara içilen ortamlarda bulunmak zorunda kalıp kanser olan birkaç kişiye tazminat verdirdiler ve bunun reklamını ettiler. Peki ya cep telefonları? Cep telefonları ve baz istasyonları çok daha tehlikelidir. Işınlar beyine girmektedir. Bu yoldan her tür hastalık başa gelebilmektedir. Dikkati sigaraya çekip cep telefonu gibi şeyleri unutturmak için sigara da sigara diye ötüyor olabilirler.
5. Sigara içenlerde Parkinson hastalığı görülmemektedir. Bu, sigaranın sinir sistemine olumlu bir etkisi var demektir. Sinir manipülasyonu toplumsal çapta uygulaıyorsa, bu nedenle sigara bırakılsın istiyor olabilirler. Ayrıca, özellikle şöförlük gibi mesleklerde sigaranın yasaklanması, kazalara neden olarak çok adamı götürebilir ve "sağlık" piyasasını canlandırabilir!
6. Sigara kampanyasını erken başlatan ülkelerdeki söylem, sigara içenlere sosyal sigorta kapsamında bakmayacaklarını göstermektedir. Böylece sosyal sigortanın bir sorumluluğundan kurtulmuş, paralarını harcamamış olacaklar. Bu insanların gerekli ödemeleri yapmış olmaları hiç önemli değil! Belki bu amaçla sigara uyarıları verip, sonra sigara içmeyenleri yanlarına alıp sigara içenleri dışlayacaklar. Tabii buna destek verenlerin kendileri de, bir süre sonra başka haklarından olacaklar.
7. Bunlar bizi bu kadar düşünüyorlar da, fabrika bacalarından vb. tüten zehirli gazları neden yasaklamıyorlar? Haydi bunu bir yana bırakalım, neden örneğin İstanbul'da vapur bacalarından bazen yeşil, yani büyük olasılıkla, sinir gazı barındıran duman çıkıyor, başka kalabalık yerlerde başka pislik oluyor? Sigara kampanyası açarak, bu tür suçlarını örtpas ediyor, "ya onlar sinir gazı verir mi, baksana sigarayı bile bırakmamızı istiyorlar" dedirtmeyi amaçlıyor olabilirler.
8. Sigara içmek isteyenlerin özgürlüğü nereye gidiyor? Eğer sigara toplu bulunulan bazı yerlerde yasaklanacaksa ki bu olabilir, serbest olacağı başka bazı yerler olması gerekmiyor mu? Özgürlüklere vurulan bir darbe, toplumu başka özgürlüklerin de alınmasına hazırlar. Kendi teröristlerini saldırtıp, sonra terör bahanesiyle kimlik, arama, tarama, hakları budama yapmıyorlar mı? Belki böyle "haklı ve iyi niyetli" görünen bir konudan başlayarak kalan uyuz özgürlüklerimizi de elimizden alacakları için sigaraya karşı konuşup duruyorlar.
9. Sigara paketlerine yazdıkları yazılarla insanlara korku salıyorlar.
Sigarayı içen korkuyla içiyor, bırakan korkuyla bırakıyor. Bu durum, her ikisinde de kanserojen bir etki yapıyor, stres yaratıyor.  Ayrıca, dumansız (Acaba duman radyoaktif isotopların etkisini mi azaltıyor?) hava sahası mavalıyla,  giderek insanlar yalnızca evlerinde sigara içebilir duruma gelirlerse, toplumu tek ve yalnız bireylerin toplamına çevirme işi daha çabuk ilerleyecek. Psikolojik savaş yaşanan, korku ticareti bol bol yapılan, insanların tekleştirildiği günümüzde bu başlıbaşına bir amaç olabilir.

Cici Tayyip bey ve çeşitli siyasi liderler dumansız hava sahasını destekliyorlarmış!
Herhalde, dumansız ama radyoaktif izotoplu, mikrodalga radyasyonlu ve sinir gazlı vb. hava sahası istiyorlarmış!
Biz de onlarsız ve kapitalizmsiz kara, hava ve deniz sahasını destekliyoruz!

Ve sigara içmeyenlere sesleniyoruz:

Sigara içmemek ve içilen yerde bulunmamak hakkınızdır. Ancak, birincisi, sigara içmeyi tercih edenlerin haklarını da kollamak zorundasınız. İkincisi, sigara konusunda bu sisteme destek vererek, bir miktar insanı sigaradan kurtarıp onlara iyilik ettiğinizi sanmayın, vicdanınızı rahatlatmayın. Bu sisteme sigara konusunda bile destek vermek, sigarayı bıraktırarak kurtardığınız insan miktarının, yüz, bin, belki yüz binlerce katı insanı ölüme sürüklemekle eş anlamlıdır. 
Ana sayfaya
Sigara tek tek öldürme zahmetine girmesin, nasılsa devletler kitlesel öldürür!